- Azel Hukuk
- Aile Hukuku
- Temmuz 17, 2024
Boşanma davalarında çiftler bazen anlaşmalı boşanma yolunu tercih edebiliyorlar. Ancak bu durumda bile tarafların hukuki haklarını ve sorumluluklarını bilmelerinde fayda var.
Boşanma kavramı evlilik birliğinin sonlanmasını ifade etmektedir. Türk Medeni Kanunu’nda boşanma, çekişmeli ve anlaşmalı olarak iki şekilde düzenlenmektedir. Çekişmeli boşanma, evlilik taraflarının boşanmanın temel unsurlarından en az birinde uzlaşamaması sebebiyle, aile mahkemesi huzurunda talep, iddia ve savunmalarını dile getirmelerini ifade etmektedir. Anlaşmalı boşanma ise, evlilik taraflarının evliliğin ortak bir karar sonucunda sona ermesini, diğer bir ifade ile tarafların boşanmanın temel unsurlarının tamamında uzlaşı sağlaması halinde gerçekleşen hukuki işlemi ifade etmektedir.
Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda hükmedilen “anlaşmalı boşanma şartları” yerine getirilmiş olmalıdır. Hükmedilen bu şartların yerine getirilmemiş olması halinde açılmış olan dava çekişmeli olarak devam edecektir.
4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yer alan anlaşmalı boşanma şartları:
- Eşlerin en az 1 yıldır evli olması,
- Eşlerin, boşanmanın tüm maddi ve hukuki sonuçları hususunda uzlaşı sağlamış olması ve uzlaşılan hususların hazırlanacak boşanma protokolünde beyan edilmiş olması,
- Tarafların davaya katılmalarıdır.
Söz konusu şartların mevcudiyeti halinde boşanmaya karar veren eşlerden biri, hazırlanacak olan anlaşmalı boşanma dilekçesi ve boşanma protokolü (yazılı olarak iletilme zorunluluğu olmayıp, duruşma sırasında tutanağa geçirilebilir) ile birlikte yetkili mahkemeye başvuru yapmalıdır. Boşanma davalarında yetkili mahkeme, eşlerin son 6 ay içerisinde ortak ikamet ettikleri yer mahkemeleridir. Eşlerin 6 aydan uzun süredir farklı adreslerde ikamet ettiği hallerde ise yetkili mahkeme davalının bulunduğu yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin bulunmadığı bölgelerde ise bu görevi Asliye Hukuk Mahkemeleri yerine getirmektedir.
Her ne kadar boşanma hususunda eşler tarafından uzlaşı sağlanmış olsa da, hakimin açılan davayı çekişmeli boşanma davasına çevirmek yahut davayı reddetmek hususunda takdir yetkisi söz konusudur.
Boşanma davasına temel teşkil edecek dava dilekçesi ve boşanma protokolünün, kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık olması ve eşlerin boşanmanın tüm maddi ve hukuki sonuçlarını kapsar nitelikte uzlaştığı iradesini içermesi gerekmektedir.
Eşlerin evlilik birliğinin sona ermesinin temel unsurları hususunda ortak beyanını içeren anlaşmalı boşanma protokolünde yer alması gereken hususları örneklendirmek gerekirse:
- Boşanmaya ilişkin irade,
- Müşterek çocukların velayeti ve şahsi münasebet,
- Çocukların sosyal durumları,
- Nafaka,
- Mal paylaşımı,
- Yargılama giderleri ve vekalet ücreti,
- Maddi ve manevi tazminat vb.
Tabiri caizse boşanma sözleşmesi niteliğinde olan “anlaşmalı boşanma protokolü”, içeriği itibariyle salt ve maktu bir düzenleme konusu yapılamayacağından, gerek hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil etmemesi gerekse açılan davanın ivedilikle sonuçlandırılması amacıyla titizlikle incelenerek hazırlanmalıdır.
Bu konuda bir avukattan hukuki yardım alınması şiddetle tavsiye olunur.