- Azel Hukuk
- İcra, Şirketler
- Ekim 7, 2024
28.02.2018 tarihinde kabul edilen İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 15.03.2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş oldu. Böylelikle 15 yıldır kullanılan iflas erteleme kurumu ortadan kaldırılmış ve gözden düşmüş konkordato, güncellenmiş bir şekilde yeniden karşımıza çıkmış oldu. Kanun şuanda devam eden iflas erteleme süreçleri ile ilgili uygulamaların eski sisteme göre devam edeceğini ve sonuçlandırılacağını belirtmiş ancak 28.02.2018 tarihinden itibaren şirketlerin artık iflas erteleme talebinde bulunamayacaklarını hükme bağlamıştır.
Yasanın gerekçesinde; … iflasın ertelenmesi kurumu, ihdas amacının gerçekleştirilmesi konusunda isteneni verememiştir. İflasın ertelenmesi kurumunda alacaklıların herhangi bir şekilde söz sahibi olamaması, sürecin borçlu ve mahkeme arasında yürütülmesi ve yaşanan yargılama sorunları birlikte değerlendirildiğinde bu kurumun tamamıyla yürürlükten kaldırılması ve yerine alacaklılar ile borçlunun bir müzakere sonrasında anlaşmaları ve bu anlaşmanın mahkemece tasdiki esasına dayanan konkordato kurumunun daha etkin ve aktif bir şekilde kullanılması ticari ve sosyal hayat bakımından bir ihtiyaç olarak görülmüştür” denilmektedir. İflas ertelenmesinde alacaklıların söz sahibinin olmaması, sürecin sadece borçlu ve mahkeme arasında yürütülmesi, yaşanan bazı yargılama sorunları ve “fazla iyimser” hükümlere sahip olan bu kurumun uygulamada kötüye kullanılması aynı amaca yönelik yeni bir kurum ihdas etmeyi gerektirmiştir. Yeni yasayla, iflasın ertelenmesi kurumu tümüyle ortadan kaldırılarak, yerine, konkordato sisteminin daha kolay işleyebilecek bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır.
Yeni yasa ile getirilen en önemli değişiklik, tacir olmayanların konkordato talep edebilmesinin kabul edilmiş olmasıdır. İkinci önemli değişiklik ise, icra mahkemesi yerine asliye ticaret mahkemesinin görevlendirilmiş olmasıdır. Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, her türlü konkordato işleminde asliye ticaret mahkemeleri görevli olacaktır. Diğer bir yenilik ise konkordato sisteminde daha önce yer almayan geçici mühlettir. Getirilen bir diğer yenilik, alacaklılar kuruludur. Daha önce konkordato uygulamasında yer almayan alacaklılar kurulu, konkordato sürecinin daha doğru ilerlemesini sağlamaya çalışacak bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeni yasa ile konkordato projesinin tasdiki için farklı bir alacaklı ve alacak oranı getirilmiştir. Konkordato sürecinin belirli bir süre içinde sonuçlandırılması şartı getirilmiştir.
İflas Erteleme Kurumu Nedir, Ne İçin Kullanılır?
İflas erteleme kurumu borçlarını ödeyemeyecek duruma gelmiş şirketlerin iflas etmesinden önce son bir çıkış yolu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu müessese iflasa tabi olan şirketlerden kooperatif ve sermaye şirketleri için söz konusu olup mahkemenin şirketin mali durumunu kurtarılabilir olduğuna karar vermesi halinde yararlanılabilir. İflas erteleme, talepte bulunabilecek kişiler tarafından Asliye Ticaret Mahkemesine yapılacak talep doğrultusunda hayata geçmekle beraber azami süresi 1 yıldır, bu süre mahkeme kararıyla 4 yıla kadar uzatılabilir. Bu süreç boyunca ilgili şirketin iflasına karar verilemez, hakkındaki mevcut talepleri durdurulur ve yeni takip başlatılamaz, alacaklılar bu süre boyunca alacaklarını alamazlar. Ancak erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir.
İflas Erteleme Kurumuna Kimler Başvurabilir?
İcra ve İflas Kanunu madde 179 doğrultusunda idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir.
İflas Erteleme Kurumunun Şartları
İflas erteleme için maddi ve şekli şartların sağlanması gerekmektedir. İflas erteleme şartları İcra İflas Kanununda belirtilmiştir. İflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık olması gerekmekte ve fakat şirketin bu durumunu iyileştirmenin de mümkün olması gerekmektedir. Elbette alacaklılarının haklarının korunması da bir diğer şarttır. Saymış olduğumuz bu şartlar iflas ertelenmesinin maddi şartlarıdır. Bununla birlikte şekli şartlardan da bahsetmek gerekir. Öncelikle iflasın ertelenmesi talep edilmesine bağlıdır. Yani mahkeme bu kararı kendiliğinden vermez. Alacaklıların korunması amacıyla borca batıklık bildiriminin de yapılması gerekmektedir.
Erteleme Sırasında Alınacak Tedbirler
Kararı veren mahkeme şirketin veya kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli her türlü tedbiri alır. Bu doğrultuda mahkeme şirkete kayyım atar. Kayyım yönetim kurulunun tüm yetkilerini alabileceği gibi mahkemenin kararı doğrultusunda sadece yönetim kurulunun karar ve işlemlerinin geçerliliğini onayla sorumlu kılınabilir.
Erteleme Kararının Etkileri
Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamaz ve mevcut takipler de durur. Bununla birlikte bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler de işlemez. Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir ve başlanmış takiplere devam edilebilir. Ancak bu takipler nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.
Erteleme süresi azami 1 yıldır. Bu süre kayyımın verdiği raporlar doğrultusunda uzatılabilir ancak uzatılan sürelerin toplamı 4 yılı geçemez.
İflasın ertelenmesi talebinin reddi ya da sürenin dolması sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme şirketin iflasına karar verir. İflasın ertelenmesi için verilen süre dolmadan da kayyımın verdiği rapor doğrultusunda iflasın ertelenmesinin faydalı olmayacağı anlaşılırsa yani şirketin veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilemeyeceği kanaatine varılırsa mahkeme erteleme kararını kaldırarak şirketin iflasına karar verir.
Konkordato
İflas erteleme ve konkordato, mali sıkıntılar içindeki bir sermaye şirketinin kurtarılmasını sağlamak için başvurulabilecek kurumlar olmakla birlikte, iflas erteleme sadece sermaye şirketi, TTK m.324 anlamında borca batıklık bildiriminde bulunmuş̧ ise uygulanabilir. Ancak konkordatoya başvurabilmek için böyle bir şart aranmamaktadır.
İflasın ertelenmesi kurumunun ihdas amacını gerçekleştirmemesi ve hükümlerinin kötüye kullanılması nedeniyle İcra ve İflas Kanunu, alacaklılar ile borçlunun bir müzakere sonrasında anlaşmaları ve bu anlaşmanın mahkemece tasdiki esasına dayanan “konkordato” sistemine geçmiştir.
Şekil açısından değerlendirildiğinde; iflas erteleme, bir bilançonun ve bir iyileştirme projesinin varlığını gerektirir. Konkordatoda ise sadece usulüne uygun bir konkordato projesinin varlığını gerektirir.
Konkordato herkese açık bir imkandır: sermaye şirketleri, gerçek kişi ticari işletmeleri, gerçek kişiler gibi. Oysa iflas erteleme sadece sermaye şirketlerinin ve kooperatiflerin başvurabileceği bir yoldur.
Konkordato Talebi
İİK md.285’e göre borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Buna ek olarak, iflas erteleme kurumunun aksine, iflas talebinde bulunma hakkına sahip olan alacaklılar da mahkemeye başvurarak borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını talep etme yetkisine sahiptir.
Geçici Mühlet
Konkordato talep edilmesi üzerine İİK’nın 286’ıncı maddesinde belirtilmiş olan şu belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunun tespiti halinde mahkeme, derhal geçici mühlet kararı vermekle ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri almakla yükümlüdür:
- Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi.
- Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler.
- Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.
- Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.
- Sermaye Piyasası Kurulu veya Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteren finansal analiz raporları ile dayanakları.
İİK’ya göre bu belgelerin eksiksiz olduğunu tespit eden mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla geçici konkordato komiseri görevlendirir.
Geçici mühlet üç ay için verilmektedir. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir ve böylelikle en fazla beş aylık geçici mühlet verilebilir.
Geçici mühlet, sonuçları bakımından kesin mühletin sonuçlarını doğurmaktadır.
Kesin Mühlet
İİK uyarınca mahkeme, geçici mühlet süresi dolmadan kesin mühlet hakkında karar vermekle yükümlüdür. Mahkeme kesin mühlet kararı vermeden evvel borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet etmek zorundadır. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunmakla ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunmakla yükümlüdür.
Yapılan incelemeler neticesinde konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Güçlük arz eden özel durumların bulunması halinde, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatma kararı verilebilir.
Böylelikle beş ayı geçici mühlet (3 ay + 2 ay), 18 ayı kesin mühlet (12 ay + 6 ay) ve 6 ayı yargılama safhası olmak üzere toplam 26 aylık (2 yıl 5 ay) süre içerisinde konkordatonun sonuçlandırılması gerekmektedir.
Alacaklılar Kurulu
Mahkeme, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturabilir. Alacaklılar kurulu her ay en az bir kere toplanır ve hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alır. Konkordato komiserinin bu toplantıda hazır bulunması ve alınan kararları toplantıya katılanların imzasını almak suretiyle tutanağa bağlaması zorunludur.
Konkordato Projesinin Kabulü
İİK, konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiserin konkordato projesini müzakere etmek üzere alacaklıları toplantıya davet etmesini öngörmektedir.
Komiserin başkanlık ettiği bu toplantıya gerekli açıklamaları yapmak için borçlunun da katılması gerekmektedir.
Konkordato projesinin;
- Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya
- Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmesi halinde kabul edilmiş sayılacağı belirtilmektedir.
Konkordato komiseri gerekçeli rapor ile birlikte kabul edilen konkordato projesini mahkemenin onayına sunar.
İİK, şu hallerin varlığı halinde projenin tasdik edilmesi gerektiğini veya mahkemenin projeyi yetersiz bulması halinde gerekli düzeltmelerin yapılmasını isteyebileceğini yahut reddedebileceğini belirtmektedir:
- Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması.
- Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
- Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması.
- İmtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması.
- Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Borçlunun iflasa tabi olması şartıyla, konkordatonun mahkemece tasdik edilmemesi ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına resen karar verecektir.